TÜRKİYE’ DE ENFLASYON BEKLENTİLERİ
Enflasyon tarafında iyi bir haber vermek kolay değil. 4 Ocak 2021’de TÜİK’in açıkladığı Aralık 2020 enflasyonu %1,25 , 2020 yıllık enflasyon 14,6 olarak, piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Aslında öncü göstergeler, İTO’nun endeksi ve ay içerisindeki gelişmeler rakamın bu şekilde olacağını bize gösteriyordu. Piyasa beklentisi 14,2 idi ve 14,6 ile bitirdik. Çekirdek enflasyonda da 14,3. Yine bugün açıklanan imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi PMI Aralık ayında 50,8 olarak gerçekleşti. PMI verilerinde yavaşlama devam ediyor.
Enflasyon tarafında ayrıntılara baktığımızda döviz kurunun etkilerini görebiliyoruz. Mesela; alt kalemler içerisinde en çok artış gösterenlerden bir tanesi ev eşyası ve burda özellikle dayanıklı tüketim mallarının olduğunu ve döviz kuruna duyarlı kalemlerin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kurun gecikmeli etkileri hala devam ediyor. Talep etkisini çok göremedik, talep etkisi son dönem de zayıfladı ama henüz belirgin değil. Yurtiçi talepte de aşırı soğuma bulunmuyor.
Giyim sektöründe; özellikle talebin sınırlayıcı etkisini görüyoruz. Pandemi en çok giyim talebini etkiledi diyebiliriz. Yıllık enflasyonlara baktığımızda giyimin negatif olduğunu görüyoruz. Enflasyona toplamda düşürücü yönde etki yapıyor, belki de en belirgin etkiyi yapan giyim.
Tabi ki salgının etkisiyle zayıflayan turizm harcamalarının da burada etkisinin olduğunu söylemek lazım. En düşük artış gösteren kalemlerde giyimin yanısıra tütün kalemide ön plana çıkıyor. Burada bir artış ihtiyacı var aslında, ama son vergi indirimi ile bu olasılık azaltıldı.
Genel olarak baktığımızda, emtia fiyatlarının da enflasyon üzerinde olumsuz etkilerini görebiliyoruz. Özellikle ana metalde ki artış dayanlıklı tüketim mallarını vuruyor, tarımsal emtia da gıda fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Ve nitekim gıda enflasyonu TÜFE’nin çok üzerinde, %20,6.
Türkiye’de enflasyon artışının temel nedeni üretimde ithal girdi kullanmasıdır. Kur arttıkça ithal girdiler de pahalı hale geliyor. En önemli yapısal reformlar ise yerli üretim, milli tohumculuk, hayvancılık ve yüksek teknoloji ihracatı ve yenilenebilir enerji yatırımlarıdır. Kısa vade de TÜFE enflasyonun en büyük belirleyicisi kur ve ithalat fiyatlarıdır. İthalat fiyatlarıda kur ve emtia fiyatlarına bağlı. Dolayısıyla kur ve emtia birlikte artınca genellikle enflasyonu tutamıyorsunuz.
Merkez Bankası Başkanı Sayın Naci Ağbal geçen hafta kendisine sorulan soruya isabetli bir soru ile karşılık verdi: “Başka ülkeler enflasyonu yüzde 1 ila 2’de tutuyor da Türkiye neden tutamasın, ne eksiğimiz var?” şeklide. Doğru adımlarla ilerleyen Merkez Bankası ve doğru makro çerçeve ile enflasyonu düşürmeyi başarabiliriz.
Günün sonunda TL’de bir değer kazancı yaşasakta, uzun dönemde TL tarihin düşük seviyelerini gördü. O nedenle önümüzdeki dönemde birikimli kur etkisini göreceğiz. 2021 yılı itibari ile enflasyonda da yükseliş görebiliriz ve hizmet sektörünü de bu durum etkileyecek. Çünkü, pandemi döneminde hizmet tarafında çok iyi bir atak göremedik. O nedenle enflasyonda yükseliş devam edecektir. Tabi ki bu noktada TCMB’nın ne yönde hareket edeceği oldukça önemli.
Enflasyonun pek çok sebebi var; Türkiye’de yaşayanlara sorarsanız genellikle döviz kurunu ilk sebep olarak belirtirler. Çünkü, dövize bu kadar bağımlı olan ekonomilerde kur arttığında doğrudan ithal tüketim mal fiyatları, beklentiler, girdi ve finansman maliyetleri hızla arttığından yurt içi fiyatlar da yükselir. Bu nedenle kurdan enflasyona geçiş konusu her zaman konuşulur. 2020 yılı başından bu yana sepet kurda gerçekleşen yüzde 45 oranındaki artış enflasyona tek başına bu yıl kabaca 6 ile 8 puanlık bir etki yapar diyebiliriz.
2021 yılı için büyüme beklentileri de %3.5-4.5 bandında dalgalanmakta. Varsayımlar, piyasaların hesapladığı gibi giderse, bu rakama erişebiliriz. Özellikle yılın ikinci yarısı çok daha rahat geçer..
Enflasyonla mücadele de, dış finansman ihtiyacı da Türkiye Ekonomisi’ni 2021’de çok fazla zorlayacak olan bir diğer konu olacak. Çok doğru adımlar atsak dahi her iki kalemde istediğimiz hızda ve oranda sonuç elde edemeyebiliriz. İşte bu yüzden son derece sabırlı ve kararlı olmamız gereken bir yıl 2021.
Enflasyonun önemli etkileri arasında düşük gelirli ya da geliri olmayan kişilerin yaşam standartlarını düşürmesi, tasarrufların azalması ve tüketimin artması, yüksek faizler… şeklinde sıralayabiliriz.
Yüksek faizin sebebi TCMB’nin ülke riskini, rezervleri ve enflasyonu doğru yönetebilmesidir. Yüksek faizin en temel sebebi yüksek enflasyondur.
Sabredebilsek enflasyonu yüzde 4-5’lere indirmek mümkün olabilir. TCMB’nın doğru adımlarla birkaç yıl geçirirsek, kaynakları verimli alanlara yöneltip bütçeyi hedeflerle uyumlu hale getirebilirsek hedefi gerçekleştirebiliriz. O zaman enflasyon ve faizler birlikte düşer, şirketlerimiz de tek haneli faizle krediye erişebilir.
https://www.dailysabah.com/opinion/op-ed/is-turkey-successful-in-battle-against-inflation